International Journal of Hematology and Oncology 2019, Vol 29, Num 2 Page(s): 061-069
Türk Populasyonunda CYP2E1 ve ALDH2 Polimorfizmleri ile Skuamoz Hücreli Baş ve Boyun Kanseri İlişkisi

Metin Deniz KARAKOC1, Selim KORTUNAY2, Cuneyt Orhan KARA3, Bulent TOPUZ3

1Denizli Public Hospital, Oncology Centre, Department of Cytotoxic Drug Preparation, Denizli, TURKEY
2Pamukkale University, Faculty of Medicine, Department of Medical Pharmacology, Denizli, TURKEY
3Pamukkale University, Faculty of Medicine, Department of Ear, Nose and Throat, Denizli, TURKEY

Keywords: ALDH2, CYP2E1, Baş ve boyun kanseri, Polimorfizm
Alkol ve tütün kullanma alışkanlıkları skuamoz hücreli baş ve boyun kanseri (SHBBK) için risk arttırıcı faktörlerdir. CYP450 2E1 (CYP2E1) ve asetaldehid dehidrojenaz 2 (ALDH2) enzimleri bu karsinojenlerin metabolizmasında önemli rol oynamaktadırlar. Bu enzimleri eksprese eden genlerde çeşitli polimorfizmler tanımlanmıştır. Çalışmamızın amacı Türk populasyonunda ALDH2 ve CYP2E1 gen polimorzfimleri ile SHBBK yatkınlığı arasındaki ilişkinin aydınlatılmasıdır. 79 SHBBK hastası ve 98 sağlıklı gönüllüden alınan periferal venöz kanların lökositlerinden genomik DNA’lar izole edildi. ALDH2 polimorfizmi multiplex PCR (polimeraz zincir reaksiyonu) yöntemi ile; CYP2E1- DraI, CYP2E1-RsaI ve CYP2E1-PstI genetik polimorfizmleri ise PCR-RFLP (kesim parçası uzunluğu polimorfizmi) yöntemi kullanılarak araştırıldı. Çalışmamızda CYP2E1-RsaI heterozigot (c1/c2) bireylerde anlamlı derecede yüksek SHBBK yatkınlığı bulunduğu belirlendi (OR= 7.79; 95% CI, 0.92–179.64; p= 0.04). İncelenen diğer polimorfizmler ile SHBBK yatkınlığı arasında ilişki saptanmadı. Çalışmanın sonuçları Türk populasyonunun da içinde yer aldığı Kafkas ırkı bireylerle ALDH2 ve CYP2E1 polimorfizmlerinin değerlendirildiği diğer çalışmalarla uyumludur. Diğer taraftan Kafkas populasyonlarında CYP2E1 RsaI/PstI polimorfimleri konusunda hala tartışmalı sonuçlar bulunmaktadır. Türk populasyonunda CYP2E1-RsaI heterozigot (c1/c2) genotipine sahip olmak SHBBK için artmış bir risk faktörü olabilir. Türk populasyonundaki yatkınlığın kesin olarak ortaya konulabilmesi için daha geniş katılımlı ve çok merkezli çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır.